SKOLYOZ
Skolyoz Nedir?
Skolyoz, omurganın göğüs ve / veya bel bölgelerinde görülebilen, yana doğru ve rotasyonel üç boyutlu eğriliğidir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan bakıldığında yukarıdan aşağıya düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola doğru yer değiştirir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında döner. Bu eğilmeler omurganın sadece bir bölgesinde olabileceği gibi birden çok bölgesinde ve farklı yönlerde de olabilir. Skolyoz daha çok ergenlik yaşlarında karşımıza çıkar ve erken dönemlerde müdahale edilmediği takdirde hem kozmetik hem de kalp ve solunum sistemi üzerinde telafisi zor hasarlara yol açabilir.
Skolyoz tipleri nelerdir?
Skolyoz, birçok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı yaşlarda ve omurganın farklı bölgelerinde görülebilir. Skolyozun kişilere göre ve skolyozun tipine göre değişen tedavi yöntemi yöntemleri vardır.
1. Doğumsal (Konjenital) Skolyoz
Bebeğin anne karnında gelişimi sırasında yaşanabilecek anomaliler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Konjenital skolyoz, genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış kaburgalara bağlıdır. Dış görünümde belirgin işaretler varsa tanı erken bebeklik döneminde konabiliyorken, genellikle konjenital skolyoz çok hızlı ilerlediği için tanı genellikle çocukluk ya da ergenlik döneminde konulabilmektedir. Tanı geciktiği taktirde, büyüme devam edeceği için skolyoz ilerleyip kötüye giderek vücutta asimetriler gelişebilmektedir. Bu durumda konjenital skolyozun tedavisi cerrahi müdahaleyi gerektirmektedir.
2. İdiopatik Skolyoz
Skolyoz vakalarının yüzde 80’den fazlasının nedeni bilinmemektedir. Skolyozun en sık görülen şeklidir. Özellikle kız çocuklarda hızlı büyümenin yaşandığı ve iskeletin geliştiği ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. 0-3 yaş grubunda görülen infantil başlangıçlı idiopatikskolyoz, 4-9 yaş arasında görülen Jüvenil başlangıçlı idiopatik skolyozaı 10-18 yaş arasında görülen de adolesan başlangıçlı idiopatik skolyoz adını alır. Ergenlik çağında ortaya çıkan skolyoz ağrı gibi bir belirti vermediği için tespit edilmesi de zordur. Bu nedenle skolyoz tanı konduktan ya da fark edildikten birkaç yıl önce başlamış olabilir. Ergenlik çağının herhangi bir döneminde ortaya çıkabildiği için de omurga büyümesi tamamlanıncaya kadar düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.
3. Erken Başlangıçlı Skolyoz
Herhangi bir nedenle 10 yaş altında ortaya çıkan omurga eğrilikleri erken başlangıçlı skolyoz olarak adlandırılır. Küçük yaşta başlayan skolyoz, çocuğun büyüme hızından dolayı çok hızlı ilerler. Erken yaşta ortaya çıkan skolyoz, sebebi bilinmeyen (idiyopatik) skolyozun tipleri olabileceği gibi, belirtilerine erken yaşta rastlanan ve hızlı ilerleyen konjenital (doğumsal) skolyoz da olabilir. Bunun yanında bazı kas ve sinir hastalıklarına ve bağ dokusu hastalıklarına bağlı olarak da skolyoz erken yaşta ortaya çıkabilmektedir.Erken başlangıçlı skolyozda eğriliğin ilerlemesini belirleyen en önemli faktör çocuğun geriye kalan büyüme potansiyelidir. Çocuk ne kadar büyüyecekse skolyozun ilerleme riski o kadar fazladır. Bu nedenle tedavi prensipleri de ergenlik dönemi skolyozundan farklıdır. Bu grupta seçilecek tedavi yöntemi, eğriliği kontrol altında tutarken aynı zamanda çocuğun omurgası, göğüs kafesi ve akciğerlerinin gelişimine engel olmaması gerekir.Küçük yaşta ortaya çıkan skolyozun tedavi seçenekleri çocuğun yaşına ve eğriliğin türüne ve yerine göre değişmekle birlikte genel olarak, gözlem, korse tedavisi ve cerrahi olarak sıralanmaktadır.
4. Travmatik Skolyoz
Herhangi bir travma sonucu oluşan skolyozdur.
5. Dejeneratif skolyoz
Dejeneratif disk hastalığına bağlı olaral yıllar içinde gelişen erişkin tip skolyozdur.
6. Nöromusküler Skolyoz
Beyin felci, Polio (çocuk felci), serebralpalsiveya kas erimesi gibi nörolojik hastalıklara bağlı olarak kasların felci sonucunda oluşan skolyozdur. İdiopatikskolyozdan sonra en sık görülen skolyoz tipidir. Bu grupta yer alan hastalarda da teşhis ve tedavinin erken dönemde yapılması ilerleyici kusurların ortadan kaldırılmasında son derece önem taşımaktadır. Erken dönem tedavisiyle çocuktaki eğriliğin ilerlemesi yavaşlatılarak ortaya çıkabilecek olumsuzlukların önüne geçmek mümkün olabilmektedir. Nöromuskülerskolyoz, idiopatikskolyozdan farklı olarak hastada duyu kusurları, solunum sıkıntısı gibi sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Tedavisinde erken dönem müdahalede cerrahiden yararlanılmaktadır.
7. Diğer Skolyoz Sebebleri
Nörofibromatozis, osteogenezis imperfecta, Marfan sendromu, Ehler Danlos gibi çeşitli bağ dokusu hastalıkları, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, Morquio, Gaucher hastalığı gibi çeşitli metabolik hastalıklar ve bazı genetik sendromik hastalıklarda skolyoz görülebilir.
Skolyoz belirtileri nelerdir?
- Omuz seviyeleri arasında eşitsizlik
- Bel çukurlarındaki asimetri
- Bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması
- Sırtta bir tarafta kemik kabarıklık (kürek kemiğinde tümsek görünümü)
- Vücut dengesinde sağa yada sola
Skolyoz tanısı nasıl konur?
Skolyoz tanısı ayakta çekilen tüm omurgayı içine alan röntgen filmi ve klinik muayenede yukarıda sayılan belirtilerin bir veya birkaçının bulunması ile konulur. Skolyoz tanısı konulduğunda sebebe yönelik MR incelemesi gereklidir. Ayakta çekilen tüm omurganın ön arka ve yan radyografilerinde, eğriliğin başladığı ve sonlandığı omurlar arasındaki açı ölçülür ve bu açının ilerlemesine göre takip edilir. Bu açıya Cobb açısı denir.
Skolyozun tedavisi nasıl yapılır?
Skolyozun tedavi süreci skolyoza neden olan hastalığa ve kişide oluşan skolyoza göre değişkenlik gösterir. Diğer bir değişle skolyoz için uygulanabilecek doğru ve tek bir tedavi seçeneği yoktur. Skolyozun tanısının konulduğu yaş, eğriliğin konumu ve derecesi, skolyozu oluşturan altta yatan sebep, radyolojik bulgular ışığında uygun tedaviye karar verilir. Merkezimizde hastanın skolyozuna uygun tedavi eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa başarı oranı o kadar yüksek olur.
1. İzlem
İlk alternatif izlemdir. Omurga eğrili 20 derecenin altında olan ve iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın hastalarda sadece gözlem ve belirli aralıklarla kontrol yeterlidir. Kişi izlem süresince aynı zamanda sportif faaliyetlerde bulunmalı ve genel vücut kondisyonunu artırmalıdır.
2. Korse
Korse özellikle eğriliğin 20-40 derece olan ve büyümenin devam ettiği çocuklarda etkilidir. Korsenin etkisi 40 derece üstü eğriliklerde ve iskelet gelişimi tamamlanmasına uzun yıllar olan çocuklarda azalmaya başlar. Korse tedavisine rağmen de eğrilik artış gösterebilir. Bu artış oranı günümüzde tükrük örneğinden yapılan gen analizi çalışmaları ile %99 oranında tespit edilebilmektedir ve bu analiz merkezimizde yapılmaktadır. Düzenli korse kullanımı ameliyat olma ihtimalini azaltır. Korsenin etki göstermesi için günde 20-23 saat takılması gerekir.
3. Cerrahi Tedavi
Cerrahi genel olarak 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde ve büyüme potansiyelinin devam ettiği hastalarda cerrahi tedavi ilk seçenektir. Akciğer gelişiminin tamamlandığı kişilerde skolyoz düzeltme ve dondurma (sabitleme) ameliyatları uygulanır. Cerrahi tedavi sırt ve bele yerleştirilen implantlar (vida-çubuk) yardımıyla başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Cerrahi sırasında omurilik fonksiyonlarının monitorize edilmesi (nöromonitorizasyon) hasta ve hekim açısından işlemin güvenilirliğini artıran bir yöntemdir ve merkezimizde rutin olarak kullanılmaktadır. Merkezimiz skolyoz ameliyatları konusunda dünyada referans olarak gösterilen merkezlerden biridir. Ameliyat süreci hastaların konforu açısından son derece profesyonel olarak organize edilmektedir. Uygulanacak cerrahi metodu skolyozun tipine (konjenital, idiopatik, nöromüsküler, travmatik, dejeneratif) göre doktorunuz tarafından belirlenir ve size detaylı olarak yapılacak işlemler anlatılır. Hastalarımızın %90’ında tek bir cerrahi ile sonuç alınmaktadır. Ameliyatın ertesi günü hastalar ayağa kaldırılarak yürütülür. Hastanede kalma süresi yaklaşık 5 gündür. Ameliyat sonrası üçüncü haftadan sonra genellikle günlük aktivitelere dönüş mümkün olur.
Skolyoz Cerrahisinde Yenilikler Nelerdir?
Bant ile Gerdirme Yöntemi (Anterior Tethering) Cerrahi tedavi gerektiren skolyoz olgularında standart tedavi olan vida ve çubuklarla uygulanan füzyon cerrahisine (sabitleme-dondurma) alternatif olarak bant ile gerdirme tekniği geliştirilmiştir. Minimal invaziv yaklaşım ile uygulanan bu teknikte minik kesilerle göğüs ya da bel boşluğuna ulaşılıp vidalar yerleştilmekte, düzeltme ise özel dizayn polietilen bir bant üzerinden gerdirme tekniği kullanılarak yapılmaktadır. Özellikle halen büyüme potansiyeli olan olgularda “füzyonsuz cerrahi” tekniği ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu teknik kullanılarak eğrilikler düzeltilirken, esneklik tamamen korunmaktadır.